Sarmisak : Çok eskilere dayanan koruyucu etkisi sarmisagi bitkiler içinde en etkili bir bitki tilsimi haline getirmistir. Bilimsel olarak faydalarinin arasina her gün bir yenisi eklenen sarmisak, eskiden vampirlere karsi korunma olarak kullanilirdi. Insanlar evlerine sarmisaklar asarak bu kan emicilerden korunacaklarina , sarimsagin kokusunun vampirleri eve sokmayacagina inanirlardi. Hatta durum çok vahimse, sarmisagi boyunlarina baglayip öyle yatarlardi. Öte yandan sarmisak huysuz bebeklerin, gece rahat uyumalari için yatagin altina konurdu ve bebeklerin sakinlesmesi saglanirdi. Ortaçaglarda sarmisak, savaslarda yaralanmalara karsi da kullanilmis ve savasanlari koruduguna inanilmisti. Denizciler kötü hava sartlarina ve deniz kazalarina karsi da sarmisak kullanirlardi.
Defne : Defne agaci, bulundugu yere bereket getiren bir agaç olarak bilinir. Onun bulundugu yere hastalik ve kötü cinler giremez inanci pek yaygindir. Eski Yunan ve Roma' da taçlar defne dallari ve yapraklariyla süslenir, mitoloji de ise defnenin yildirimsavar bir gücü olduguna inanilirdi. Hatta bu inanis o kadar geçerlilik kazandi ki, günümüzde bile ev girislerinin iki yanina dikilen defne agaçlari hem evi kötü ruhlardan hem de yildirimlara karsi koruyarak adeta bir paratoner vazifesi görmesi saglandi.
Feslegen : Hintlilerin kutsal bitkisi feslegen, Tanri Visnu ve Krisna' ya adanmis bir bitkidir. Dogum sirasinda kadina yardimci olduguna inanilirdi. Sahibini sancilardan ve agrili hastaliklardan korudugu da inanislar arasindadir. Akdeniz' ülkelerinin bazilarinda ise feslegen, evdeki bakire kizin koruyucusuydu. Sayet evdeki bakire kiz evlenme çagina gelmisse, feslegen saksisiyla birlikte camin önüne konur ve evdeki kizin artik evlenmeye hazir oldugu bu, koruyucu bitkisi olan feslegenle ilan edilirdi.
Kina : Kina bugün bile kullanilan hem ugur, hem de koruyucu nitelikleri olduguna inanilan bir bitkidir. Dügünden bir gece evvel, kina geceleri düzenlenmesi, Türkiye'de oldugu kadar bir çok degisik Ortadogu ve Asya ülkelerinde de yapilmaktadir. Kimi yerlerde bu kina gecelerine yalnizca kadinlar katilir ve gelinin ellerine sürülen kina bir bezle baglanarak ertesi gün açilir. Bu uzun bir müddet elden çikmaz. Bunda amaç, dügüne gelebilecek nazarin ve seytani güçlerin saldirilarini etkisiz hale getirmektir. Bu gelenek Anadolu' muzda yillardir özelliklerinden hiç bir sey kaybetmeden uygulanmaktadir.
Mese Palamutu : Mese agaci yüzyillardir kutsal bir agaç olarak bilinir. Bunun meyvesi olan mese palamutu da bu sebepten dolayi özel güçlere sahip olarak bilinir. Mese palamudundan yapilan koruyucu tilsimlarin, kolera gibi hastaliklara iyi geldigi bilinmekte, inanilmaktaydi. Mese agacinin uzun olan ömrünün, insanlara yansiyacagi düsüncesiyle uzun yasami da temsil ettigi bilinir. Üzerinde bir mese palamutu tasiyanin hiç yaslanmayacagina inanilirdi.
Sari Kantaron : Bir adi da Aziz John Kökü olarak bilinen Sari Kantaron, kötü ruhlari, kötü güçleri kovmak için kullanilan en etkili bitki olarak bilinir. Eski Roma' da bu bitkiye "Seytan Kaçiran" denirdi. Sari kantaronu, dalinla birlikte evin bir kösesine asmak, o evin ve sakinlerinin tilsimli ve güçlü bir korumaya sahip olacaklarini ve evden içeri hiçbir kötü ruhun girmeyecegi anlamina gelirdi. Bundan baska sari kantaronun evi yildirimlardan ve ölümden de koruduguna inanilirdi. Bu bitkiyi evlerde en çok asili olarak Aziz John' un 24 Haziran' da ki yortusu sirasinda görebilirsiniz. Bitkinin bir cinsinin yapraklari isiga dogru tutuldugunda, üzerinde kirmizi lekeler görülür. Bu da Aziz John' un kafasi kesildigi sirada kaninin bitkinin yapraklari üzerine düserek biraktigi lekeler olarak yorumlanir. Sari kantarona Aziz John Kökü denmesinin sebebi de bu rivayete dayanmaktadir.
Yoncalar : En çok revaçta olan ugur simgesi olarak bilinen yoncalarin, en makbulü dört yaprakli yoncadir. Üç yaprakli yoncanin da ugurlu sayildigi yerler vardir, örnegin Irlanda gibi. Ama dört yapraklisi daha nadir bulundugu için, üç yaprakliya nazaran güçlerinin daha fazla oldugu düsüncesi yaygindir. Dört yaprakli yoncanin inanilan tilsimli güçleri arasinda kötü büyüden korunma, inanç saglamligi, denge, birlik ve bütünlük sembolü olma özelliklerini sayabiliriz. Yoncalarin dörtten fazla yapraklilarina da rastlamak mümkün. Yaprak adetlerine göre her birinin ayri ayri anlamlari bulunur. Mesela, bes yaprakli yonca zenginligi isaret ederken, alti yapraklisi aski, yedi yaprakli olani ise kötülüklere karsi korunmayi belirtir.
Üvez Agaci : Keltler in Minerva' si , Gaul ülkesinin sanatçilara ve zanaatkarlara ilham veren Tanriçasi Brigit' in kutsal agaci olarak mitoloji de bile kendisine yer bulan üvez agacinin, kötü büyüleri bozduguna inanilirdi. Öyle ki ; bir vampirin gögsüne çakilacak kazigin, amacina ulasabilmesi için, üvez agacindan yapilmis olmasi gerekir derler. Bir bahçe içine ekilen üvez agaci, bulundugu bahçeyi, evi ve içindekileri sanssizliklardan korur, iyi talihin gelmesini saglarmis. Gemilerde firtinaya, evlerde yildirim düsmesine karsi kullanilan üvez agaci, muska olarak da iki dal parçasi kirmizi bir kurdelaya baglanarak tasinirdi.
Kehribar : Görenin tas ya da kaya cinsi sandigi kehribar, aslinda çam agacinin fosillesmis reçinesidir. Bugün kullanilan kehribarin, yüzyillar öncesine dayanan bir geçmisi ve takana sirayet eden özel güçleri vardir. Kehribar tilsimlari, takana hem hem kötü talihi yenmesi açisindan, hem de iyi sansi çekmesi açisindan çok yararlidir. Kehribar boncuklarindan yapilmis bir kolyenin, kisiyi zehirlenmelere karsi korudugu bilinen yönlerinden biridir. Kehribarin erkek penisi seklinde yontulup, tilsim olarak kullanilmasinin da nazara ve kötü ruhlara karsi çok etkili oldugu inanci, 1900' lerin basinda çok yaygindi. Çesitli hayvan motiflerinde islenen kehribarlarin da erkeklerin cinsel iktidarlarini kazanmasina , kadinlarin da dogurganliklarini arttirmasina yardimci oldugu bilinirdi. Kehribar, dogal hali bozulmadan boyuna asildigi zaman guatr hastaligina da iyi gelmektedir. Kisinin bu tedavi sirasinda üç ay kehribari boynundan hiç çikarmamasi gerekmektedir.
Kekik : Kekik bitkisi, yemeklere lezzet katan tadinin yani sira da önemli bir koruyucu olarak bilinir. Bir kekik dalini yaninda tasiyan kisi, korkularindan, hastaliklarindan ve karabasanlardan kurtulur. Saçina bir kekik dali takan kadinin askta sansli olacagina inanilir. Kekik, insanlarin enerji eksikliklerini tamamladigi gibi, psisik güçlerini de güçlendirir.
Abanoz Agaci : O filmlerde gördügümüz, yazilarda okudugumuz sihirbaz degneklerinin islevlerini iyi yapabilmesi için mutlak abanoz agacindan yapilmasi inanci bugün bile gündemdeki yerini korumaktadir. Koruyucu bir etkisi oldugu bilinen abanoz agacinin tahtasindan yapilan tilsimlar, bugün en revaçta olan tilsimlardir. Nazarlik ve muska olarak yapilan bu tilsimlarin kisileri kötü ruhlardan ve kem gözlerden koruduguna inanilir.